reklamlar

haberler

manşet haberler

Personel Gazete Sağlık Personeli PersonelSaglik.NET

31 Mayıs 2016 Salı

Borsa günü düşüşle tamamladı

BIST 100 endeksi, dünkü kapanışa göre 731,82 puan azalırken toplam işlem hacmi 3,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,21, holding endeksi yüzde 1,95 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 2,08 ile "spor", en çok kaybettiren ise yüzde 2,39 ile "madencilik" oldu.

Güne yükselişle başlayan BIST 100 endeksi, 79.000 puanın üzerini test etmesinin ardından bu seviyelerde tutunamadı ve düşüşe geçti. Özellikle günün ikinci yarısında etkisi artan satışlarla düşüşü ivme kazanan endeks, banka pay piyasalarının pozitif görünümüne karşın gün içinde gördüğü en düşük seviyeden kapandı.

Analistler, yarın yurt içinde ve yurt dışında açıklanacak imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endekslerinin (PMI) ve ABD Merkez Bankası (Fed) Bej Kitap Raporu'nun takip edileceğini belirtiyor. Perşembe günü açıklanacak Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı ve cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verisi öncesinde küresel piyasalardaki yatay seyrin devam edebileceğini ifade eden analistler, BIST 100 endeksinin 77.500 seviyesinin destek, 80.000 seviyesinin direnç konumunda olduğunu vurguluyor.

(AA)

26 Mayıs 2016 Perşembe

ALES sonuçları açıklandı

2016 ALES (İlkbahar Dönemi): Sınav Sonuçlarının Açıklanması

8 Mayıs 2016 tarihinde uygulanan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavının (2016- ALES İlkbahar Dönemi) değerlendirme işlemleri tamamlanmıştır. Sınav sonuçları, 25 Mayıs 2016 tarihinde saat 16:15'den itibaren ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.trinternet adresinden açıklanacaktır. Adaylar sınav sonuçlarını belirtilen internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile öğrenebileceklerdir.

Sınav sonuçlarına ilişkin sayısal bilgilere aşağıdaki bağlantıdan erişilebilecektir.

Adaylara saygıyla duyurulur.

Sonuçlar için TIKLAYINIZ

Sayısal bilgiler

KARABÜK ÖZEL MEDİKAR HASTANESİ'NDE OLAYLAR BİTMEK BİLMİYOR!!

Karabük’ün tek özel hastanesi olan MEDİKAR zaman zaman personel politikaları ile gündeme geliyor.

Geçtiğimiz aylarda sıkça gündeme gelen MEDİKAR hastanesinde, şimdi doktor ve çalışanların maaş ve primlerinin yanlış yattığı iddiası konuşuluyor.

Hastanede çalışanların ve sağlık personelinin maaşlarının son aylarda sürekli yanlış hesaplandığı iddiaları sıkça konuşulmaya başlandı. En az Bin 300 TL asgari ücret alan personelin kimine 200 TL, kimine ise yine yanlışlıkla 9 Bin TL maaş yattığı ifade edilirken, doktorların da primlerinin sürekli yanlış hesaplanarak yatırıldığı belirtiliyor.

Özellikle sağlık personelinin son aylarda sürekli maaşının eksik ve yanlış yattığı düzeltme içinde adeta farklı mücadele verildiğini iddia eden bazı çalışanlar, “Bin 300 TL asgari ücret alana 200 TL, 800 TL gibi maaş yatırılıyor. Düzeltme istendiğinde de bir sürü mücadele ediliyor. Hatta bazı fazla mesailer de eksik yatıyor onları almakta zorlanıyoruz. Zaten her ay doktorların prim hesaplamaları yanlış yapıldığından, yaşanan tartışmalar hastane içinde alıp başını gidiyor.” Şeklinde görüş beyan ediyorlar.

Özel MEDİKAR Hastanesinde yaşanan bu ‘Fıkra gibi olayların’ bir türlü ardı arkası kesilmiyor.

''Memurları ilgilendiren 657'ye terör ayarı geliyor''

Özellikle kamu çalışanlarının arasında ayrıma yol açan statülerin kaldırılması, işçi-memur yerine kamu çalışanı kavramının gelmesi gibi konular gündemdeki yerini koruyor.

Bir yandan da başta paralel örgüt olmak üzere terör yapılarına bulaşan memurlar için de yeni düzenlemeler yapılıyor.

Özellikle bu tür yapılarla bağı olan, destek veren, devletin kilit noktalarında bulunan personel ile şube müdürü, daire başkanı ve daha üst görevlerdeki yöneticilerin ilişikleri kesilecek.

3 KURUM MASADA

Milli güvenliği tehlikeye sokacak eylem ve işlemlerde bulunan emniyet personeli de teşkilattan atılacak.

Akademik personel için 2547 sayılı ve 2914 sayılı kanunlarda yapılacak değişiklikler ile benzer eylemlerdeki personelin ihracı sağlanacak. Hakimler için de kanunda benzer konuda düzenleme yapılması gündemde.

''65.Hükümet Programı Belli oldu''

Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı 65. Hükümet Programı 'makro ekonomik istikrarın güçlendirilmesi, işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji-yenilik geliştirme kapasitesinin artırılması, kurumsal kalitenin güçlendirilmesi, fiziki altyapının güçlendirilmesi' olmak üzere 5 eksene oturtuldu. Programda, konuta kredi desteği, gıda enflasyonu ile mücadele, İller Bankası'nın dışa açılması, kıdem düzenlemesi, nükleer ve 5G yatırımları, altyapı yatırımları gibi önemli başlıklar yer alıyor.

ENERJİ VE GIDAYA DÜZEN

NÜKLEERDE DURMAK YOK:

Nükleer enerjide 3. santralin yapımına bu dönemde başlanacak. Komşu ülkelerde elektrik ticareti kapasitesi artırılacak. Yerli ve yenilebilir enerji kaynakları harekete geçirilecek.

GIDA KOMİTESİNE YAPILANMA:

Fiyat istikrarını bozan sorunların üzerine kararlılıkla gidilecek. Gıda Komitesi yeniden yapılandırılacak.

KÜÇÜK İŞLETMELERE FON:

KOBİ'lerin borsaya açılması desteklenecek. Kredi Garanti Fonu'nun kefalet sağladığı işletme sayısı artırılacak.

SOSYAL POLİTİKALAR

KIDEME ÇÖZÜM: 

Çalışma hayatını yakından ilgilendiren kıdem tazminatında sosyal taraflarla görüşülerek, çalışanın hak ve hukuku gözetilecek. Kısmi süreli çalışanların, Genel Sağlık Sigortası ile ilgili ek ödeme sorunları çözülecek.

HEDEF ÜRÜN LİSTESİ: 

Büyük ölçekli yatırımlar, stratejik sektörler teşvik edilecek. Enerji sektöründe girdi mahiyetindeki yüksek katma değer sağlayacak hedef ürünler listesi çıkarılacak. Elektrikli araçlar için prototip batarya üretilecek.

GELENEKSEL SEKTÖRE DESTEK:

Yüksek katma değerli alanlara odaklanılacak. İmalat sanayinde yenilikçi, ileri teknolojili sektörlere dayalı dönüşüm gerçekleştirilecek. İstihdam imkânlarını artırıcı geleneksel sektörler geliştirilecek.

ULAŞIM PROJELERİ TAM GAZ

MEGA ULAŞIM PROJELERİ:

Kentsel Ulaştırma Ana Planlarının Hazırlanması Rehberi hazırlanacak. Mega ulaşım projeleri yaşama geçirilecek.

5G VE UZAY SANAYİ: 

4.5G hizmetleri yaygınlaştırılacak. 5G, havacılık, uzay sanayi altyapısı hazırlanacak.

FAİZSİZ FİNANSA MEKANİZMA

KALKINMAYA TEŞVİK: 

Kalkınma bankacılığı teşvik edilecek. Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturulacak.

LÜKS MALA CAYDIRICI VERGİ: 

Lüks ve ithalat yoğunluğu yüksek tüketim mallarını caydırıcı vergi gelecek.

(Sabah)

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Hangi halde, Disiplin kurulu cezayı redderse atamaya yetkili amir başka bir ceza veremez

Danıştay 12. Dairesi disiplin kurulu kararlarına ilişkin önemli bir karar verdi.

Mevzuat gereğince, disiplin kurulları önüne gelen dosyada ya kabul ya da red cezası verebilmektedir. Cezanın reddedilmesi halinde atamaya yetkili amirler başka bir ceza verebilmektedir.

Ancak aşağıdaki karara konu olayda, Danıştay, eğer disiplin kurulu zamanaşımından dolayı ceza vermeyi reddetmişse atamaya yetkili amirin başka bir ceza vermesine hukuken olanak bulunmadığına karar vermiştir.

İŞTE DANIŞTAY KARARI

Danıştay 12. Daire Başkanlığı

2014/518 E.

2016/1407 K.

İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 17.09.2013 tarihli ve

E:2009/6401, K:2013/6330 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(a) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 13.05.2008 tarihli ve 9529 sayılı işlemin iptali istemiyle istemiyle açılmıştır. Sakarya 1. İdare Mahkemesinin davacıya isnat edilen fiilin sübuta erdiği ve işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki 28/05/2009 tarih ve E:2008/632, K:2009/474 sayılı kararının Danıştay Onikinci Dairesince onanmasına karar verilmiştir.

Davacı tarafından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir. Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür.

Davacının kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar" başlıklı 126'ncı maddesinde, "Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.

Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler." düzenlemesine yer verilmiştir.

Bakılan olayda, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda getirilen 657 sayılı Kanunun 125/D-(c) maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması teklifi üzerine dosyanın görüşüldüğü İl Disiplin Kurulunun 04.03.2008 tarihli ve 8 sayılı kararı ile, davacının suç teşkil ettiği iddia edilen fiilleri iki yıl önce işlediği, 657 sayılı Kanunun 127. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, bu fiiller suç teşkil etse bile zaman aşımına uğradığı kanaatine varılarak teklifin reddine karar verildiği, bunun üzerine yukarıda metnine yer verilen düzenlemede yer alan "Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler." hükmüne dayanılarak müsteşarlık makamının 13.05.2008 tarihli ve 9529 sayılı işlemi ile davacının 657 sayılı Kanunun 125/C-(a) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar yukarıda metnine yer verilen düzenlemede disiplin kurullarının ayrı bir ceza tayinine yetkisi olmadığı, verilecek kararın ceza teklifinin kabulü ya da reddi yönünde olabileceği belirtilmiş ise de, düzenlemenin sadece lafzıyla bağlı kalınarak teklifin reddi yönündeki kararın gerekçesinin göz ardı edilmesinin

hukuken mümkün olamayacağı izahtan vareste bir husustur. Zira disiplin cezalarını vermeye yetkili kurul ve amirler belirlenirken söz konusu cezaların ağırlığının esas alınmış olması, burada öngörülen yetki kuralının ilgili kamu görevlisi bakımından hukuki güvenlik fonksiyonunu da açık biçimde ortaya koymaktadır.

Kaldı ki anılan düzenleme, atamaya yetkili amirlere disiplin kurulu kararlarında yer verilen tespitlerin doğruluğunu, bir diğer ifadeyle disiplin kurulu kararının hukuki isabetini değerlendirme yetkisi vermemektedir. Bu bakımdan, disiplin kurulunun soruşturmaya konu fiilin tarihi itibarıyla ceza verme zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu değerlendirmesini yaparak teklifin reddine karar vermesi halinde atamaya yetkili amirin aynı fiili esas alarak yetkisi dahilinde bulunan bir başka disiplin cezasını vermesine hukuki olanak bulunmamaktadır. Ayrıca, disiplin kurulu kararının gerekçesinde yer alan ve soruşturmaya konu fiil tarihi itibarıyla ceza verme zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğu yolundaki değerlendirmenin, hak arama hürriyeti bağlamında "aleyhe hüküm verme yasağı" olarak isimlendirilen ve davacının menfaatinin dava konusu işlemle belirtilen hukuki durumdan daha ağır bir biçimde ihlaline yol açacak şekilde karar verilmesini yasaklayan yargılama hukuku ilkesi uyarınca iş bu dava kapsamında irdelenemeyeceği hususu da ayrıca belirtilmelidir. 

Sonuç olarak, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(a) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 13.05.2008 tarihli ve 9529 sayılı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda bu nedenle hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine 16/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

11 Mayıs 2016 Çarşamba

DPB'deki 4/C toplantısına dair tutanak

4/C'lilerin sözleşmeli pozisyonlara atanmasına yönelik toplantıdan, konunun üst makamlara arzına karar verildi.

DPB çalışmalarının teknik boyutunun tamamlandığını, yetkili sendikalar ise konunun en geç Mayıs ayına kadar sonuçlandırılması temennilerini tutanağa geçirmiştir.

Toplantı tutanağına göre çalışmalar Bakanlık makamına arz edilecektir. Maliye temsilcisi, konunun üst makama arzına şerh koymuştur.

İşte toplantı tutağı

10 Mayıs 2016 Salı

KBÜ’DEN YENİ REKOR!!

Karabük Üniversitesi (KBÜ) ile Türk Kızılayı Karabük Şubesi işbirliğiyle Cumhuriyetin 200’üncü yıl özlemi doğrultusunda ‘1 dakika için harekete geçin’ kampanyasında, bir günde 2 bin 123 ünite kan toplanarak üçüncü kez rekor kırılması hedefleniyor.

KBÜ Gökşen Yücel Kapalı Spor Salonu’nda bu sabah törenle başlatılan ve devam eden kampanya kapsamında binin üzerinde bağış yapıldı. Daha önce Cumhuriyet’in 100 yıl özlemi doğrultusunda bir günde 2 bin 23 ünite ve ardından Malazgirt Zaferi’nin bininci yıl özlemi doğrultusunda bir günde 2 bin 71 ünite kan bağışı yapan Karabük Üniversitesi bu kez de Cumhuriyet’in 200. yıl özlemi kapsamında bir günde 2 bin 123 ünite kan toplamayı hedefliyor.

Kan kampanyası kapsamında Karabük Üniversitesi’ne gelen Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık kan vermenin geleneksel bir vazife olduğuna dikkat çekerek, hedeflerinin yılda 3.5 milyon ünite kan toplamak olduğunu söyledi.

Türk Kızılayı’nın 148 yaşında olduğunu ve 3 bin 330 kişilik dev bir ordunun bu konuyla ilgili çalıştığını ifade eden Kınık, “Türkiye’de bin 250 hastaneye 7 gün 24 saat yağmur, çamur, kar demeden güvenlik sıkıntılarına bakmaksızın güvenli kan temin etmeye gayret ediyoruz. Buradaki en büyük gücümüz kıymetli bağışçılarımızdır. Biz büyük bir milletiz, devletiz. Bize de büyük işler yapmak yaraşır. Karabük Üniversitesi ülkemizde 81 vilayete fark atarak güzel bir rekora imza atacak. Kızılay olarak her zaman yanınızdayız, sizleri tebrik ediyorum” dedi.

Türkiye’de yılda 2.6 milyon ünite kan ihtiyacı olduğunu belirten Kınık şöyle devam etti:

“Bunun yanında 2017 sonuna kadar kendi kan endüstrimizi kuracağız. Dışarıya yapmış olduğumuz yaklaşık 1 milyar liralık ödemeyi bundan sonra yapmayacağız. Kendi kan ürünlerimizi kendimiz üreteceğiz. Dolayısıyla 2.6 milyon ünite kan bağışını bizim şöyle 3.5 milyonlara doğru çıkartmamız gerekiyor. Burada da en çok gençlere güveniyoruz.”

Etkinlikte Aylin Özel Rehabilitasyon Merkezi öğrencileri de kan veren öğrencilere müzik ziyafeti çekti. Genel Başkan Kınık, engelli genelmüdüröğrencilerle birlikte Pandeiro çalgısını çalarak, kan bağışı yapan üniversite öğrencilerini ziyaret etti.

Türk Kızılayı Karabük Kan Merkezi’ne, İzmit, Sakarya, Düzce ve Zonguldak Kan Bağışı Merkezleri’nden gelen görevlilerin de yer aldığı ve aynı anda 50 kişinin kan bağışında bulunduğu ‘1 Dakika İçin Harekete Geçin’ kan bağışı kampanyasında 38 flebotomist, 10 doktor ve yaklaşık olarak 150 üniversite öğrencisi ve personeli görev aldı.

Borsa günü düşüşle tamamladı

BIST 100 endeksi, dünkü kapanışa göre 259,72 puan azalırken toplam işlem hacmi 3,8 milyar lira olarak gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 0,42, holding endeksi yüzde 0,24 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıranı yüzde 1,79 ile "iletişim", en çok kaybettireni yüzde 7,78 ile "spor" oldu.

Güne yatay başlayan BIST 100 endeksi, açıklanan mart ayı cari işlemler açığının beklentiler doğrultusunda önceki yılın aynı dönemine göre gerilemesiyle 79.465,96 puana kadar yükseldi. Analistlerin direnç olarak nitelendirdikleri 79.400 puanın üzerinde tutunamayan endeks, öğleden sonra etkisini artıran satışlarla düşüşe geçerek 78.403,18 puanı gördü.

Analistler, yarın veri gündeminin zayıf olduğunu, bu nedenle piyasalarda iç dinamiklerin öne çıkabileceğini belirterek, BIST 100 endeksinin 78.500 ve 77.500 seviyelerinin destek, 79.400 ve 80.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu ifade ediyor.

(AA)

'Engelli öğrenciye kayıt engeli' iddiası

Umay Aktaş Salman

Özel okulların erken kayıt dönemi başladı. Ancak TED Alanya Koleji'nde okuyan özel gereksinimli öğrencilerin velileri gelecek yıl kayıt yaptırmak istediğinde kayıtları yapılmadı. Aileler, eğitime burada başlayan ve yıllardır burada eğitim gören çocuklarının, okulda devam edemeyeceğini öğrenince büyük şaşkınlık yaşadı. Konuştuğumuz aileler, okulun dokuz çocuğun kaydını yapmak istemediğini anlattı. Bu tavrın, okulun sahibinin değişmesinden sonra yaşandığını da söylediler. Bu öğrenciler arasında, normal gelişim gösteren akranları ile aynı sınıfta okuyabilecekleri raporla belirtilen kaynaştırma öğrencileri de var. Kaynaştırma öğrencisi olarak okuyan üç öğrencinin ailesine ulaştık. Aileler istemediği için adlarını açık olarak vermiyoruz. Aileler, hukuki yollardan haklarını aramaya kararlı olduklarını söylüyorlar.

"Eğitim hakkı bir kişiye bağlı olamaz"

H.L'nin kızı D.L'nin öğrenme güçlüğü var. Üçüncü sınıf öğrencisi. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nden verilen raporla, normal gelişim gösteren akranları ile aynı sınıfta okuma hakkına sahip. Psikolog görüşü ile anaokulunu ve birinci sınıfı tekrarladı. Tam altı yıldır TED Alanya Koleji'nde okuyor. Ancak gelecek sene için okula kaydı yapılmadı. Anne H.L, gelecek yıl için kayıt yenilemek istediklerinde yaşananları şöyle anlatıyor:

"Davranış ve nörolojik problemi olmayan, sadece öğrenmede yavaşlığı olan bir çocuk kızım. Bundan önce hiçbir sorun yaşamadık okulda. Okulun sahibi değişti böyle oldu. Gerekçesini sorduğumuzda önce okulun sahibinin böyle uygun gördüğünü söylediler. Sonra arayıp okul sahibinin öğrenciyi görüp değerlendireceğini söylediler. Eşim, 'Pazardan elma mı alıyorsunuz, düzgün mü, çürük mü diye bakacaksınız. Çocuğuma böyle bir şey yapacaksınız göndermem' dedi. Yazılı olarak niye kaydetmediklerini bize iletmelerini istedik. Bir çocuğun eğitim hakkı bir insanın iki dudağının arasında olamaz."

Okul "Alt yapı uygun değil" dedi

Aile, kabul edilmemelerinin gerekçesini yazılı olarak isteyince okul yönetimi, alt yapılarının uygun olmadığını belirterek çocuklarının kaydını yapamayacaklarını belirtti. Okuldan gelen yazının ilgili bölümü şöyle:

"...30/5/1997 tarihli ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK'nin 20.maddesinde 'Durumları normal akranları ile birlikte eğitim görmeye uygun olan özel eğitim gerektiren bireyler, eğitim ve öğretimlerini resmi ve özel okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında sürdürürler. Bu okullarda özel eğitim gerektiren bireylere özel eğitim desteği sağlamak üzere yardımcı derslikler oluşturulur, özel araç-gereç ile eğitim materyalleri sağlanır ve diğer özel tedbirler alınır. Durumları ayrı bir sınıfta eğitilmeyi gerektiren öğrenciler için özür ve özelliklerine göre okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında özel eğitim sınıfları açılır.' denmiştir. Yukarıda belirtilen özel eğitim gerektiren bireylere yönelik şartların okulumuzda sağlanması şu an mümkün değildir. Çocuğunuzun özel durumunu dikkate aldığımızda okulumuzda hali hazırda özel eğitim uzmanı ve bu alanda yetişmiş öğretmen olmadığı için çocuğunuza özel eğitim sınıfı açmamız ve ihtiyacına yönelik eğitim vermemiz mümkün değildir... Aynı yönetmeliğin 23. maddesinde belirtilen destek odası okulumuzda mevcut değildir. Kaynaştırma öğrencisine uygulanması gereken % 40 oranındaki (16 saat ) ders (ler) için ayrı bir (sadece bu öğrenciye özel) öğretmen veya öğretmenler istihdam edilmesi mümkün olmamaktadır..."

MEB "Eğitime erişim sorunları giderilsin" diyor

Oysa Milli Eğitim Eğitim Bakanlığı 23 Mart 2016'da okulun kayıt yapmama gerekçesi olarak gösterdiği kanunu, 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Hükmünde Kararnameyi ve Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğini hatırlatarak Türkiye'deki tüm il milli eğitim müdürlüklerine bir yazı yollamıştı. Bu yazıda her vatandaşın eğitim fırsat ve imkanlarından eşit derecede yararlanabilmesini teminat altına alındığını vurgulamıştı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili'nin imzası olan yazıda, kaynaştırma öğrencilerinin, eğitimlerini resmi ve özel, okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında sürdürebileceği hatırlatılıyor. Okulların yardımcı derslik oluşturma, materyal sağlama yükümlülüğü de anlatılıyordu. Yollanan genelgede bu öğrencilerin eğitime erişiminde yaşadığı sıkıntıların giderilmesi, eğitime erişiminin titizlikle yürütülmesi istenmişti.

"Yıllar içinde ne değişti?"

H.L, okulun çözüm bulacağına, "çocukları kapının önüne koymasını" kabul etmediğini söylüyor:

"Yıllardır şartları uygun değil de şimdi fark ediyorlarsa, bizi oyaladılar mı o zaman? TED'in Genel Merkezi, TED Alanya'yı hiç mi denetlemiyor? Denetliyor ve yeterli diyorsa bugün yetmeyen ne? Keyfi bir davranışı kaldıramıyorum. Bu çocuk bu okulun çocuğu. Vicdana ve hukuka sığmıyor."

H. L, Alanya'nın ufak bir yer olduğunu da vurgulayarak "Çocukları da damgalıyorsun. Diğer okullar bu çocukları nasıl alacak? Sanki çok kötü şeylermiş gibi lanse ediyorsun. Eğitmen olarak nasıl çocuk ayırt edebilirsin?" diye tepki gösteriyor. H.L, okulun ret gerekçesini de ekleyerek Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayet dilekçesi yazacaklarını belirtiyor.

"Oğluma söyleyemedim"

Aynı sorunu yaşayan velilerden biri de 5. sınıfa giden otizmli E.A'nın annesi A.A. Yedi yıldır aynı okula giden E.A gelecek yıl 6. sınıfa başlayacaktı. Onun da akranları ile aynı sınıfta okuyabileceğini gösteren kaynaştırma raporu var. Yani E.A için özel eğitim sınıfına gerek yok. Akranları ile aynı sınıfta eğitim alabilecek düzeyde. Nisan ayında okula çağırıldıklarını ve gelecek yıl için kayıtlarının yapılmayacağının söylendiğini anlatan anne A.A şöyle konuşuyor:

"Otizmli çocuklar için değişiklik önerilmiyor. Alıştığı ortamdan koparılırsa oğlum depresyona girebilir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayette bulunduk. Milli Eğitim Müdürü, 'Özellere karışamıyoruz' dedi. Bütün bunlar Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavları (TEOG) yüzünden oluyor. Başarıyı düşürmelerinden endişe ediliyor. "

"TEOG'da başarıyı düşürürler diye yapıyorlar"

Bir diğer veli E.G ise çocuğunun dört senedir aynı okula gittiğini, seneye 5. sınıfa geçeceğini söylüyor. M.K.G'nin hiperaktivitesi ve dikkat dağınıklığı var. Zihinsel olarak da sınırda bir gelişim gösteriyor. Başarılı bir öğrenci, birinci dönemde takdir aldı. Rehberlik Araştırma Merkezi'nden tam zamanlı olarak velisinin uygun gördüğü bir okulda kaynaştırma eğitimi alabileceğine dair raporu var.

Hem öğretmeninin hem sınıftaki velilerin oğlunu sevdiğini, sahip çıktığını anlatan anne E.G şöyle konuşuyor:

"Oğlum güzel tekrarla her şeyi çok güzel öğreniyor. Yıllardır tüm arkadaşlarıyla kaynaşmış durumda. Çocuk ileri bir gelişim gösterirken geri gitsin istemiyoruz. TEOG'da onların başarı sağlayamayacağını düşündükleri için böyle bir şey yaptılar. Öğretmeni 'Sınıfa uyumlu' diyor. Veliler aradı, 'Arkanızdayız' diyorlar. Yeni yönetim geldi böyle bir şey oldu. Ricalarımıza, konuşmalarımıza önem vermiyor. TED Genel Merkezi'ne de şikayette bulundum. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bakanlığa iletilmesi için dilekçesi verdim. Okulumuzda kalmak için uğraşıyoruz. Oğlum 5. sınıfa geçeceği için çok heyecanlı. Bir şey söyleyemiyorum."

TED Genel Başkanı: Kazanılmış hakları ise devam ederler

Pazartesi ulaştığımız TED Alanya Koleji Medya Sorumlusu Hasan Kütük, bu konuda herhangi bir açıklama yapmayacaklarını söyledi. Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Merkezi ise ailelerin şikayeti üzerine okula denetçi yolladı. TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, "Bu çocukların kazanılmış hakkı ise ki öyle şu an, devam ederler. Ancak kanuni olarak özel eğitime tabi olması gereken kişiler ise almış olmaları bile yanlış. Denetleyeceğiz" diye konuştu.

"Kanunlarda olumluya gidiş varken yapılan hukuki değil"

Otizm Dernekleri Federasyonu Avukatı Ceren Kalı, özel gereksinimli pek çok çocuğun benzer sıkıntıları yaşadığını söylüyor. Kalı, okula bugüne kadar devam eden kaynaştırma öğrencilerinin bundan sonra devam edemeyeceğinin ayrımcılıkla açıklanabileceğini söylüyor:

"Yapılanın hukuken bir açıklaması yok. Kanunlar değişmedi. Hatta olumluya gidiş var. Kaynaştırma eğitime tabi öğrenciler için iki ay önce Milli Eğitim Bakanlığı genelge yayınladı. Bu genelgede çocukların resmi ve özel okullarda eğitim alabileceği bu konudaki sorunların giderilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu genelgeye rağmen olumsuz tavır bireylerle açıklanabilir. Özel okullar da devlet okulları kadar çocukları almakla yükümlü. Özel okulların engellileri almak istememe nedenlerinden biri liseye geçişte uygulanan TEOG'da bu öğrencilerin başarıyı düşürdüğünü iddia etmeleri."

Kalı, okul puanı hesaplanırken kaynaştırmaya tabi çocukların puanları hesaplanmayarak, okula etkisi ortadan kaldırılırsa, sorunun bu kısmının aşılabileceği görüşünde.

Al Jazeera

1 Mayıs 2016 Pazar

Meteoroloji'den sağanak ve dolu uyarısı

Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Adıyaman'da sağanak ve dolu bekleniyor.

Meteoroloji 13. Bölge Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Elazığ ve Malatya parçalı çok bulutlu, kısa süreli ve yerel olmak üzere hafif yağmurlu, Tunceli ve Bingöl parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra yer yer sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı Adıyaman ise parçalı çok bulutlu geçeceğinin tahmin edildiği belirtildi.

Hava sıcaklıklarında önemli bir değişiklik beklenmediği kaydedilen açıklamada, "Rüzgarın değişik yönlerden hafif, yer yer orta kuvvette esmesi, Tunceli ve Bingöl'de ise yağış anında kuvvetli esmesi beklenmektedir. Gök gürültülü yağış esnasında oluşması muhtemel bölgesel dolu yağışlarına karşı vatandaşların ve ilgilerin dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir." ifadesine yer verildi.

Haberdata.com Güncel Son Dakika Haberleri